- Sağlıklı Türkiye
- Gündem
- 21-10-2022
- (0) Yorum
Hacettepe Üniversitesi (HÜ) Tıp Fakültesi, Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı Öğretim Üyesi, HÜ Geriatrik Bilimler Uygulama ve Araştırma Merkezi (GEBAM) Müdürü Prof. Dr. Yeşim Gökçe Kutsal, osteoporozun "gözenekleri artmış kemik" anlamına geldiğini söyledi.
Prof. Dr. Yeşim Gökçe Kutsal, osteoporoz gelişen kişilerde, kemiğin inceldiğini ve yoğunluğunun azaldığını, gücünü kaybettiğini ve kalitesinin düştüğü ifade ederken hastalığın sinsi seyrettiğine dikkat çekti.
Kutsal, "Osteoporoz genellikle sessiz, sinsi, adeta kemiklerin sessiz hırsızı olarak adlandırılır. Çünkü, çoğu insan basit bir düşme veya çarpma sonrasında bir kemiği kırılıncaya kadar kendisinde bu tür bir sorun olduğunu bilmez " diye konuştu.
Hastalığın, çok yaygın bir sorun olduğu için "sessiz epidemi" olarak da tanımlandığını belirten Kutsal, bu nedenlerle genellikle çok az zamanında teşhis edilebildiğini ve yeterince tedavi edilemediğini vurguladı.
“Kaygı Verenler Omurga ve Kalça Kırıklarıdır"
Osteoporoz ile ilişkili kırıkların en sık kalça, omurga ve el bileğinde ortaya çıktığını ifade eden Kutsal, "Kalça ve omurga kırıklarındaki artış yaşlanma ile birlikte hem kadın ve hem de erkeklerde dikkati çekmektedir. Kaygı verenler omurga ve kalça kırıklarıdır" dedi.
Kutsal, omurga kırıklarının boyda kısalma, yoğun sırt ağrısı ve sırtta kambur dahil olmak üzere ciddi sorunlara neden olabildiğini vurgulayarak, şu bilgileri ekledi:
"Kalça kırığı genellikle operasyon gerektirir ve bağımsızlık kaybına veya ölüme neden olabilir. Bütün bunlara karşın hastalığın sosyo-ekonomik maliyeti, kırıkların hastaların yaşam kaliteleri ve bağımsızlıkları üzerindeki olumsuz etkisi yeterince dikkate alınmamaktadır.
Uluslararası Osteoporoz Vakfı’nın verilerine göre, dünya çapında her 3 kadından, 50 yaş ve üstü her 5 erkekten birinin, kalan yaşamlarında osteoporoza bağlı kemik yoğunluğunun azalması nedeniyle kırık sorunu ile karşılaşacağı belirtilmektedir.”
Dünyada 500 Milyon İnsan Osteoporozdan Etkilenecek
2050'de 1990 yılına göre dünya çapında kalça kırığı görülme sıklığının kadınlarda yüzde 240, erkeklerde yüzde 310 artacağı tahmin edilmektedir. Dünyada her 3 saniyede bir osteoporotik kırık oluştuğu bildirilmektedir. Dünya Sağlık Örgütünün tanımlamaları doğrultusunda da dünya çapında yaklaşık 500 milyon kadın ve erkeğin osteoporozdan etkilenebileceği tahmin edilmektedir.
Prof. Dr. Yeşim Gökçe Kutsal, yoğun alkol, sigara kullanımı, düşük vücut ağırlığı, fiziksel açıdan hareketsiz kalmak, sık sık düşme öyküsünün olması, D vitamini alımının yetersiz olması, yüksek miktarda tuz tüketiminin hastalık gelişimindeki en önemli faktörler olduğunu belirtti. “Hiperparatiroidi, romatoid artrit gibi bazı hastalıklar ve kullanılan bazı ilaçlar da osteoporoza neden olmaktadır." uyarısında bulundu.
Kutsal, düzenli ağırlık taşıma ve kas güçlendirme egzersizlerinin, dengeli ve yeterli beslenmenin hastalıktan korunmada önemli olduğunu belirtti ve ekledi, "Egzersizler, hastanın durumuna ve yeteneklerine göre uyarlanmalıdır. Ağırlık taşıma ve direnç egzersizlerinin haftada 3-4 defa 30-40 dakika yapılması önerilmektedir. Kalp-damar, solunum sistemi veya farklı kas iskelet sistemi sorunu olan hastalar için tedavi uyarlanmalıdır. Osteoporozu olan bireyler için egzersiz programına dengeyi ve duruşu iyileştirmeye yönelik egzersizler de eklenmelidir. Düşme riskinin değerlendirilmesi sonrasında verilecek egzersizlerin yanı sıra yaşanan evin ve çevresinin de düzenlenmesi, hasta için uyarlanması gerekir."
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış