- Bilgen Ülgen
- Gündem
- 22-05-2024
- (0) Yorum
Halk arasında ‘göz tansiyonu’ olarak bilinen glokom, dünyada en önemli görme kaybı ve körlük nedenleri arasında 2. sırada yer alıyor. Ülkemizde yaklaşık her 13 kişiden 1’ine glokom tanısı konuyor.
Glokom ve Risk Faktörleri
Glokom, genellikle 40 yaşından sonra ortaya çıkan bir hastalıktır ve ailesinde glokom öyküsü olan kişilerde risk 7 kat artar. Glokom, açık açılı ve kapalı açılı olmak üzere iki ana gruba ayrılır. Acıbadem International Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Nezih Özdemir, glokomun sinsi ilerlediğini ve erken teşhisin önemini vurguluyor. Erken teşhis edilmediğinde kalıcı görme kaybına yol açabilir. Bu nedenle yılda en az bir kez göz muayenesi yapılması önerilir.
Glokom Belirtileri ve Teşhis Yöntemleri
Glokom genellikle belirti vermese de bazen sabahları belirginleşen baş ağrısı veya geceleri ışıkların etrafında hareler görülmesi gibi belirtiler gösterebilir. Dr. Nezih Özdemir, bu durumda hemen bir hekime başvurulması gerektiğini belirtiyor. Glokom, dikkatli bir göz muayenesi ile teşhis edilebilir. Göz içi basıncının ölçülmesi, göz dibi muayenesi, görme alanı testi ve ileri tetkiklerle teşhis konulabilir.
Glokom Tedavi Yöntemleri
Glokom tedavisinde amaç, görme kaybının ilerlemesini önlemektir. Medikal tedavi ilk basamaktır ve çoğunlukla etkili sonuçlar verir. İlaç tedavisinin yetersiz kaldığı durumlarda ise cerrahi yöntemlere başvurulur. Dr. Nezih Özdemir, cerrahi yöntemlerin hastanın ihtiyacına göre belirlendiğini ve başarılı bir tedavi için hastanın doktor önerilerine uymasının hayati önem taşıdığını vurguluyor. Trabekülektomi ve drenaj uygulamaları gibi yöntemler ile görme kaybının ilerlemesi önlenebilir.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış