- Sağlıklı Türkiye
- Sağlık Sektörü
- 05-09-2022
- (0) Yorum
Avrupa, Asya ve Güney Amerika'da faaliyet gösteren Alman lojistik şirketi Rhenus Logistics Üst Yöneticisi (CEO) Tobias Bartz, yakın üretim merkezlerinin ve lojistiğin yüksek kullanılabilirliğinin giderek daha önemli hale geldiğini belirterek, bunun son 2 yılda Türkiye'ye yoğun bir şekilde yatırım yapmalarının nedeni olduğunu, Türkiye'yi tedarik zincirlerinin kalbi olarak gördüklerini ifade etti.
Covid-19 salgınının sebep olduğu küresel krizde ilaç, otomobil, elektronik, sağlık, tekstil, tarım ve enerji gibi birçok sektör, Çin'de üretimdeki aksamalar ve uluslararası lojistikte yaşanan sıkıntılar nedeniyle baskı altında kaldı. Ayrıca salgınla birlikte karmaşık küresel tedarik zincirlerinin güvenlik açıkları ortaya çıkmıştı.
Söz konusu kriz, tedarik zincirinde eski süreçlere dayanan bir sistemi sıfırlamak için de fırsat oldu. Böylece, birçok uluslararası şirket tedarik zincirlerinde yeniden yapılandırmaya başladı.
Lojistik şirketleri de bu yapılanmaya ayak uydurmak ve müşterilere daha iyi hizmet verebilmek için kendilerini yeniden konumlandırmaya başladı. Bununla birlikte, Covid-19 salgınının sebep olduğu krizin, Türkiye'nin küresel tedarik zincirinde kendini yeniden konumlandırmasında büyük bir fırsat sundu.
Türkiye’nin ürün ve üretimde güçlü olması, yüksek vasıflı işgücü, Avrupa ve ABD'ye göre düşük kalan işçi maliyetleri, başta Avrupa piyasaları olmak üzere çok büyük pazarlara coğrafi avantaj sundu.
Lojistik şirketleri de tedarik zincirlerinde yeniden yapılandırmaya ayak uydurmak ve müşterilere daha iyi hizmet verebilmek için kendilerini yeniden kurgulamaya başladılar.
İşte bu şirketlerden birisi de Avrupa, Asya ve Güney Amerika'da faaliyet gösteren Alman lojistik şirketi Rhenus Logistics.
1912’den beri lojistik sektöründe faaliyet gösteren ve bir aile şirketi olan Rhenus Logistics, 52 ülkede faaliyet gösteriyor. Yaklaşık 40 bin çalışanı olan şirket, 2021'de 7 milyar avro ciro yaptı. Bu yıl ise 8 milyar avro ciro hedefliyor.
Rhenus Logistics CEO'su Tobias Bartz, "2022'de muhtemelen 8 milyar avro ciroya ulaşacağız. Ve elbette en güçlü kurulumumuz Avrupa ve Asya'da olacak." dedi.
"Türkiye Stratejik ve Kritik Bir Noktada"
Bartz, salgın döneminde tedarik zincirinde yaşanan belirsizliğin şirketleri üretim yerlerini bulundukları ülkelere yaklaştırmaya zorladığını belirterek, şöyle devam etti:
"Belirli fabrikaların farklı yerlerde kapanıp açıldığını görüyoruz, lojistik olarak ulaşılabilirlik giderek daha önemli hale geliyor. Son iki yılda Türkiye'ye yoğun bir şekilde yatırım yapmamızın nedeni de bu. Asya ve Avrupa arasında. Türkiye tedarik zincirlerinin gerçekten çalışabilmesi, üretimin istikrarlı ve güvenilir olmasını sağlamak için stratejik ve kritik bir noktada bulunuyor."
Türkiye pazarında uzun yıllar ortakları ve acenteleri aracılığıyla hizmet verdiklerini anlatan Bartz, ülkeye şirket olarak da 3 yıldır yatırım yaptıklarını aktardı. Bartz, Türkiye'de yatırımlarla Asya'yı Avrupa'ya bağlayabilecekleri noktaları birleştirdiklerini belirterek şöyle devam etti:
"Sadece kendi içinde heyecan verici bir üretim ve ticari pazar olduğu için değil, aynı zamanda diğer tedarik zincirlerinin kalbinde yer aldığı için Türkiye'de geleceği görüyoruz. Kazakistan, Azerbaycan, Gürcistan'ı Türkiye ile bağlamaya bakıyoruz. Deniz taşımacılığı veya kara taşımacılığında Türkiye en uygun yer. Coğrafi olarak doğru yerde, ürün ve üretimde güçlü, yüksek vasıflı işgücüne sahip. Türkiye coğrafi olarak doğru yerde, ürün ve üretimde güçlü ve yüksek vasıflı işgücüne sahip."
Türkiye'deki insanların yetenekli olduklarını, kültürel olarak açık ve Avrupa ile bağlantılı olduklarına işaret eden Bartz, ülkenin altyapısının da lojistik olarak iyi olduğunu kaydetti.
Bartz, "Türkiye altyapı açısından da açık bir şekilde iyi durumda. Kara yolu, demir yolunun yapısını destekliyor. Bizim çok faydalandığımız şeyler. Umudumuz Türkiye'deki bu insan kaynağı pazarından faydalanmak, bu insanları küresel ağımıza da katmak istiyoruz." dedi.
Şirketlerin Asya'da ve ayrıca küresel olarak risklerini yaymaya çalıştıklarını belirten Bartz, "Tedarik zincirlerindeki değişiminden lojistik olarak en çok yarar sağlayan ülkelerden birisi Türkiye. Güvenilir, yetenekli işgücü, üretim uzmanlığı, insanlar bu istikrar üzerine yatırım yapıyor. Bu değişimden en çok yarar sağlayan diğer ülke ise Hindistan." diye konuştu.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış