- Sağlıklı Türkiye
- Gündem
- 28-11-2022
- (0) Yorum
Abdi İbrahim Medikal Direktörlüğü, 26 Kasım Dünya Demir Eksikliği Günü’nde dünyada ve Türkiye’de sıkça rastlanan kansızlığın altını çiziyor.
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünyada diğer sebepler de dahil edildiğinde 1.62 milyar kişinin anemik olduğunu vurgulamaktadır. Bu anemilerin yarısından fazlası demir eksikliği anemisidir. Başka bir veri ise demir eksikliği anemisi olgularının yaklaşık 2.5 katı kadar henüz anemi gelişmemiş “demir eksikliği” (DE) olgusunun bulunmasıdır. Dolayısıyla dünya çapında yaklaşık 3 milyar kişi demir eksikliği sorunu çekmekte.
Demir eksikliği anemisi (DEA); halsizlik, yorgunluk, saç dökülmesi, tırnak bozukluğu, huzursuz bacak sendromu gibi çok sayıda şikâyete neden olabiliyor. Abdi İbrahim Medikal Direktörlüğü, demir eksikliğinin yaygınlığına rağmen birçok kişinin hastalığın belirtilerini tanıyamadığını, bazı diğer hastalık belirtileri ile karışabildiğini; doğru/ayırıcı teşhis konusunda sıkıntı yaşandığını belirtmektedir.
Kadınlarda Demir Eksikliği Daha Çok Görülmekte
Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, kadınlarda daha sık görülen demir eksikliği, fiziksel iş verimini ve performansı yaklaşık %30 azaltmaktadır. Türk Hematoloji Derneği ise aneminin yaşam niteliğine, işlev kaybına ve ölüm üzerine önemli etkileri olduğunu vurgulamaktadır. Ayrıca Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde, kanama ile anemi, direkt ve indirekt anne ölümlerinin de önemli sebebidir.
Demir eksikliğinin pek çok farklı sebebi olduğunu bilmekteyiz. Vücut ihtiyacı olan yeterli demiri bulamadığında demir eksikliği, bu sorun tedavi edilmezse de anemi gelişir. Kan kaybı, demirden fakir beslenme veya besinlerdeki demirin emilmesinde görülen yetersizlik en önemli nedenlerdir. Büyüme ve gelişmenin hızlı olduğu bebekler, küçük çocuklar ve ergenler, kadınlar, kronik hastalıkları olan kişiler ve besin kaynaklarına ulaşmada sıkıntı yaşayabilen yaşlılarda demir eksikliği daha sık yaşanır.
TBSA 2019 raporuna göre Türkiye’de 4 kadından 1’i DEA’dir. Türkiye’de üreme çağındaki kadınların demir ve folik asitten fakir beslendikleri saptanmıştır. Unutulmamalıdır ki bebeğin sağlıklı büyümesi, ruhsal, fiziksel, zihinsel yönden iyi gelişmesi annenin sağlığı ve dengeli beslenmesiyle orantılıdır. Annenin gebelik öncesi fiziksel gelişimini tamamlamış olması, besin depolarının yeterli olması ve yaşı hem bebeğin hem de annenin sağlığını koruyacak en önemli etkenlerdir. Bu nedenle sadece gebelerde değil üreme çağındaki kadınlarda da eksiklerin giderilmesi önemlidir.
(BSHA)
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış