- Bilgen Ülgen
- Gündem
- 24-06-2024
- (0) Yorum
Dissosiyatif kimlik bozukluğu (DKB), nadir görülen ancak derin etkileri olan bir ruhsal bozukluktur. Bu bozukluğa sahip bireylerde, birden fazla kişilik veya "alter" olarak bilinen farklı benlik algıları ve kimlikleri bulunur. Her alterin kendine özgü anıları, yaşantıları, inançları, dış görünümü, konuşma tarzı ve davranışları vardır. Bu farklı kimlikler genellikle birbirinden habersizdir ve aralarındaki geçişler ani ve istemsiz olabilir.
Dissosiyatif kimlik bozukluğunun belirtileri arasında şunlar bulunabilir:
- Kimlik ve hafıza bozuklukları: Kişi, kimliğinin bir kısmını veya tamamını unutabilir veya farklı bir kimlik yaşadığını hissedebilir.
- Bilinçli kontrolün kaybı: Alterler arasında ani geçişler yaşanabilir ve kişi bu geçişlerin farkında olmayabilir.
- Geri dönüşler: Kişi, geçmişte yaşadığı travmatik olayları tekrar yaşadığını hissedebilir.
- Depersonalizasyon ve derealizasyon: Kişi, kendi bedeninden veya çevresinden kopmuş gibi hissedebilir, kendisine yabancılaşabilir.
- Farklı sesler veya görseller duyma: Kişi, alterlerin seslerini duyduğunu veya onları gördüğünü hissedebilir.
- Diğer psikiyatrik belirtiler: Depresyon, anksiyete, intihar düşünceleri, uyku bozuklukları gibi belirtiler de sıkça görülebilir.
DKB'nin oluşumunda genellikle çocukluk döneminde şiddetli ve tekrarlayan travmalar önemli bir rol oynar. Bu travmalar, kişinin gerçeklikle başa çıkma mekanizmasını bozarak farklı kimliklerin oluşmasına yol açabilir. Genetik faktörlerin de etkili olabileceği düşünülmektedir.
Tedavi yaklaşımı genellikle psikoterapi odaklıdır. Terapi sürecinde, travmatik anıların işlenmesi, alterler arasındaki iletişimin geliştirilmesi ve sağlıklı başa çıkma stratejilerinin öğretilmesi amaçlanır. Ayrıca, aile üyelerine yönelik psikoeğitim de gerekebilir. Bazı durumlarda, belirtileri hafifletmek için ilaç tedavisi de kullanılabilir.
Dissosiyatif kimlik bozukluğu olan bireyler için tedavi süreci uzun vadeli ve dikkatli bir şekilde yönetilmelidir. Terapistlerin ve destek ağının desteğiyle, bireylerin yaşam kalitesi ve işlevselliği önemli ölçüde artırılabilir.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış