Bulaşıcı olmayan hastalıkların temelinde yaygın, önlenebilir risk faktörleri yatmaktadır. Bu faktörler tütün bağımlılığı, hareketsizlik, sağlıksız beslenme ve alkolün zararlı kullanımıdır. Bu davranışlar dört önemli metabolik/fizyolojik değişikliğe yol açar. Bunlar yüksek tansiyon, fazla kilo/obezite, hiperglisemi ve hiperlipidemidir. Bunlara bağlı ölümler bakımından dünyadaki başlıca bulaşıcı olmayan hastalık risk faktörü, yüksek tansiyondur (tüm dünyada ölümlerin %13’ü buna bağlıdır); bunu tütün kullanımı (%9), yüksek kan şekeri (%6), hareketsizlik (%6) ve fazla kilo ile obezite (%5) izlemektedir.
Obezitenin şeker hastalığı, kan yağlarının yükselmesi, tansiyon yüksekliği, koroner kalp hastalıkları, kalp yetersizliği, kalp ritim bozuklukları, uyku apnesi ve bazı kanserler gibi hastalıklara neden olduğu bilinmekte ve yaşam süresini kısaltmaktadır. Günümüzde beslenmeye bağlı süreğen hastalıkların, ölümlerin %60’ının, hastalıkların ise %46’sının temel nedeni olduğu belirtilmektedir. Dünyada görülen toplam ölümlerin üçte birinin beslenmeyle yakından bağlantılı kalp-damar hastalıkları nedeniyle olduğu dikkate alındığında konunun önemi daha iyi anlaşılmaktadır.
Sağlıklı yaşamak için sağlıklı beslenmek gerekmektedir. Sağlıklı ve çeşitli besinlerden oluşan beslenme tarzı; beden ağırlığının ve sağlığın korunmasını ve böylece kalp hastalıkları, inme, şeker hastalığı ve kemik zayıflaması (osteoporoz) gibi hastalıkların engellenmesini sağlayabilir.
Bu sebeplerden ötürü, derneğimiz, bulaşıcı olmayan kronik hastalıklarla mücadele konusunda toplumda beslenme bilincinin artırılması için harekete geçmiştir. Lifli gıdaların doğru tüketimine yönelik başlattığımız Beslenme Standartlarının Yükseltilmesi Projesi ile, bu konuda viral, etkileyici ve didaktik olmayan bilinçlendirme videoları hazırlaması ve bu videoların hedef kitleye etkin bir şekilde ulaştırılması hedeflenmiştir.
Obezitenin şeker hastalığı, kan yağlarının yükselmesi, tansiyon yüksekliği, koroner kalp hastalıkları, kalp yetersizliği, kalp ritim bozuklukları, uyku apnesi ve bazı kanserler gibi hastalıklara neden olduğu bilinmekte ve yaşam süresini kısaltmaktadır. Günümüzde beslenmeye bağlı süreğen hastalıkların, ölümlerin %60’ının, hastalıkların ise %46’sının temel nedeni olduğu belirtilmektedir. Dünyada görülen toplam ölümlerin üçte birinin beslenmeyle yakından bağlantılı kalp-damar hastalıkları nedeniyle olduğu dikkate alındığında konunun önemi daha iyi anlaşılmaktadır.
Sağlıklı yaşamak için sağlıklı beslenmek gerekmektedir. Sağlıklı ve çeşitli besinlerden oluşan beslenme tarzı; beden ağırlığının ve sağlığın korunmasını ve böylece kalp hastalıkları, inme, şeker hastalığı ve kemik zayıflaması (osteoporoz) gibi hastalıkların engellenmesini sağlayabilir.
Bu sebeplerden ötürü, derneğimiz, bulaşıcı olmayan kronik hastalıklarla mücadele konusunda toplumda beslenme bilincinin artırılması için harekete geçmiştir. Lifli gıdaların doğru tüketimine yönelik başlattığımız Beslenme Standartlarının Yükseltilmesi Projesi ile, bu konuda viral, etkileyici ve didaktik olmayan bilinçlendirme videoları hazırlaması ve bu videoların hedef kitleye etkin bir şekilde ulaştırılması hedeflenmiştir.