Küresel sigara kullanımının 2050 yılına kadar 1,5 milyar sigara içiciye ulaşacağı tahmin edildiğinden, Dünya Sağlık Örgütü ve diğer halk sağlığı paydaşları sigara reklamlarının yasaklanması, geleneksel sigara görünümünün düzenlenmesi ve vergi artışlarının uygulanması gibi kapsamlı tütün kontrol politikaları önererek bu salgını yönetmeye çalışmaktadır.
Sigaraya başlamanın önlenmesi ve sigarayı bırakmanın teşvik edilmesi gibi savunduğumuz amaçlara yönelik kamu ve STK çalışmalarının yanı sıra, halk sağlığı uzmanları ve düzenleyici makamlar arasında daha farklı yaklaşımlar da dünya genelinde gündemdedir. Sigara tüketicilerinin daha az zararlı alternatiflere erişim sağlamalarının ve tüketicileri bu ürünlere geçiş yapmaya teşvik etmenin bireysel riski ve topluma verilen zararı azaltabileceği dolayısıyla halk sağlığı açısından önemli bir yarar sağlayabileceği görüşü giderek daha çok destek bulmaktadır. Bu yaklaşıma, "tütün zararlarının azaltılması yaklaşımı" adı verilmektedir. Bu da yetişkin sigara tüketicilerinin sigaraların dumansız alternatiflerine erişebilmeleri ve bahsi geçen ürünler hakkında bilgi sahibi olmaları gerektiği konusundaki görüş birliğinin giderek güçlendiği anlamına gelmektedir.
Sigaranın yanma sürecinde, binlerce kimyasal ortaya çıkmaktadır. Bu kimyasallar sigara kullanımı ile ilişkili hastalıkların birincil nedenidir. Sigaralardaki tütün 600 C°’yi geçen ısıda yanmakta ve bu yükseklikte ısı derecelerinde tütün küle dönüşerek 7000’den fazla kimyasal bileşen zararlı sigara dumanını oluşturmaktadır. (Rodgman ve Perfetti, 2013). Bunların arasında yüksek düzeyde, çoğu zararlı ya da potansiyel olarak zararlı bileşenler (Harmful or Potentially Harmful Constituents - HPHC) bulunmaktadır.
ABD Surgeon General’in (“ABD Sağlık ve İnsan Hizmetleri Bakanlığı, 2010”) de belirttiği gibi, "yanma sonucu tütün dumanında oluşan karmaşık kimyasal bileşen karışımını solumak; DNA hasarı, inflamasyon ve oksidatif stresi içeren mekanizmalar aracılığıyla başta kanser ve kalp ve akciğer hastalıkları olmak üzere sağlık üzerinde olumsuz sonuçlar doğurur.
Zararlı ve potansiyel olarak zararlı bileşenlerin toplam sayısını ve düzeylerini azaltmak, sürekli sigara kullanımına kıyasla toksisitesini ve riskini azaltmak için ümit verici bir yöntem olmuştur. Konu ile ilgili olarak ABD Tıp Enstitüsü on beş yıl önce (ABD IOM, 2001) "tütün kullanımına atfedilebilen pek çok hastalık için, tütündeki toksik maddelere maruz kalma düzeyini azaltarak hastalık riskini azaltmak biyolojik ve klinik olarak uygulanabilir bir yaklaşımdır” yorumunu yapmıştır.
Tüm Elektronik Nikotin İletim Sistemleri (ENDS) ürünleri nikotin içerir. Bu ürünler genellikle tek bir ürün sınıfı olarak kabul edilse de toksik maddelerin oluşumu ve nikotin iletimi bakımından önemli potansiyel farklılıklara sahip, çeşitlilik arz eden bir gruptur.
Tütün kullanımına son veremeyen veya vermek istemeyen tütün içicilerinin büyük çoğunluğu gecikmeden sağlık açısından daha az riskli alternatif bir nikotin kaynağına geçerse ve nihayetinde de bu kaynağı kullanmaya son verirse, bu durum kamu sağlığı bakımından önemli bir başarı olacaktır. Bunun için, reşit olmayanların ve sigara içmeyenlerin nikotin bağımlısı nüfusa katılma oranının sigara içen nüfusa katılma oranından daha yüksek olmaması ve zaman içinde sıfıra inmesi şarttır. ENDS’nin bu işi yapıp yapamayacağı meselesi, mevcut kanıtlara dayanarak bu ürünlerin kullanımının süratle teşvik edilmesini ve onaylanmasını isteyenler ile mevcut bilimsel belirsizlikleri, ürünlerin performansındaki farklılıkları ve kullanıcı davranışlarının çeşitliliğini göz önüne alarak bu konuda ihtiyatlı davranılmasını isteyenler arasında tartışma konusudur.
Ayrıca 2021 yılında ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), kullanıcıların sigarayı bırakmaya ve azaltmaya yönlendiren ürünlere lisans verdiğini açıklamıştır. Bahsi geçen ürünlerin toplum sağlığının korunması açısından uygun olduğunu onaylarken, 21 yaş ve üzerindeki yetişkin sigara tüketicilerinin geleneksel tütün ürünlerine kıyasla yenilikçi ve potansiyel olarak daha az zararlı alternatiflere erişebilmesi için yıllarca süren bilimsel çalışma ve araştırma gerekliliğinin altını çizmiştir.
Tütünde zarar azaltımı yaklaşımı ve yeni nesil tütün ürünlerinin kullanımı dünyada gün geçtikçe daha da yaygınlaşmakta ve özellikle İngiltere ve Yeni Zelanda gibi sigarayla mücadelede prevalansı azaltmak suretiyle başarılı olmuş bazı ülkelerin kamu sağlığı politikalarında yer almıştır. Prevalansın çok yüksek olduğu ülkemizde konunun bilimsel araştırmaların ışığında değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyor onu ile ilgili yayınlanmış olan makaleleri de sizlerle paylaşıyoruz.
Rodgman, A. & Perfetti, Thomas. (2013). The Chemical Components of Tobacco and Tobacco Smoke, Second Edition.
https://www.researchgate.net/publication/294261056
Berg CJ, Bar-Zeev Y, Levine H. Informing iQOS Regulations in the United States: A Synthesis of What We Know. Sage Open. 2020 Jan-Mar;10(1):10.1177/2158244019898823. doi: 10.1177/2158244019898823. Epub 2020 Jan 9. PMID: 32719733; PMCID: PMC7384757.
https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/32719733/